14 Temmuz 2015 Salı

Bir Gün Herkes 15 Dakikalığına 'gerçek' olacak!

Son yıllarda sosyal medya sitelerinde hemen herkesin paylaştığı hangi sebzesin, nasıl bir gene sahipsin, ne ayaksın türünden testleri, çerez televizyon dizileriyle aynı kulvarda görüyorum. Her ikisi de insanları kendi yaşamlarından uzaklaştırıp, bir 'sanal' kimlik çıkartıyor ve insanlar da bununla tatmin olup pratikten gitgide uzaklaşıyorlar sanki. Herkesin yapmadan, emek vermeden, terlemeden olup oldurduğu bir  similasyonun içinde gibiyiz. Hayırlısı bakalım...



Hayatında bir kez bile yapmamış ve hatta hiç seyretmemiş olsa da dansı Flamenko,  ‘aslen’ İspanyol… dışı Japon bilim adamı, içi yazar…üstelik  Montaigne’i utandıracak kadar Fransız… ama sosyal medya (ç)alıntılarına isim yazmayacak kadar da arsız… Ruhu koala bıraksan evden hiç çıkmayacak ama tabi ki o bir balina…kedi gibi tetikte, köpek kadar gururlu… hissiyatta herkese fark atar, köy yansa bizimki saçını tarar …en iyi özelliği yardımseverliği ,yarama işe desen çişini tutar… Mevsim olsa bahar, içinde çiçekler açar  çiçek önünde açsa döner arkasına bakar… Kişiliğinin kokusu yasemin; ince narin nazenin,  dokusuysa melamin; mücadeleci, savaşcı, cesur, eğilmez, bükülmez, kırılmaz, öyle ya! Asil kanını taşıyor Japon asıllı, İspanyol fasıllı Fransız ceddinin… Zaman makinesiyle yol ayrımı çok ayrı, yanında kitabını isterse Antik Roma, diş macunu isterse Vahşi batı…ilk kez vahşi batılı Müslüman bilim adamları onaylamış demek ki diş eti sağlığını…

Baharat olsan sumak olurdun, sebze olsan kabak olurdun, başka bir meslek seçsen aşçıya yamak olurdun, olmamışsın sen kardeşim biz olmasak nice olurdun… Hallettiysek birinci kişiliğini, ikinciye geçiyoruz bağla kemerini… durduk yere şizofren yaratmak için hazırlamadık biz bu testi, baktığın aynaya kendim diyerek geçme tanı!, bir sen daha var senden içeri…  karizmatik bir rock yıldızı olmakla, anarşist ruhlu vendetta olmak arasındaki gel-gitlerin viskiyle çikolata arasındaki o çok zorlu tercihin… viski çikolatayla güzel olur dersen  pek renklisin, bol çevik kuvvetli, Molotof kokteylli, alevli meyve tabağı gibi olur ilk canlı konserin:) Renk demişken, baktın mı hangi renksin? İçi geçmiş gri misin, özgürlük timsali mavi misin? Gökkuşağı gibi çılgın mısın, siyah gibi bıkkın mısın? Sen ne dersen de, bizce sen turuncusun, içindeki baharat kavanozlarının arkasına saklanmış ‘bilge’nin rengi işte bu! Sen aynı zamanda bir bilgesin! Einstein’ı ezecek kadar zeki, karıncayı ezmeyecek kadar merhametlisin, bir mürekkep balığı kadar okur yazarsın… Neron kadar deli, Picasso kadar yeteneklisin…Tam bir lidersin, liplidersin, en lider sensin… Yediğin her yemeği, facebookta paylaşman görgüsüzlünden değil ; avını ,yavruları ve diğer hayvanlarla paylaşan bu aslan hayvanının ruhunu taşımandan ileri geliyor… Biz seni anlıyoruz, ama Zonguldaklılar anlamaz o yüzden senin şehrin Prag, yanına üç şey al gerisini bırak… 57’sinde öleceksin, 76’sında evleneceksin, istediğin sorudan başlayabilirsin, çabuk ol birader kendini bilmeden göçüp gideceksin…

Hiç yorum yok: